30 Eylül 2020 Çarşamba

Zorro - Alfa Yayınları 03 / Kurt Kanı



Bu haftanın 3. çizgi romanı yine Zorro'dan geliyor. Daha önceki sayı tanıtımlarında bahsettiğimiz kahramanlıkları bir kenara bırakıp yeni bir metin yazmak niyetiyle klavye başına oturduk. Ama bakalım nereye doğru gideceğiz.

Kurt Kanı

Çizgi roman müptelası olarak her halükarda indirip okuyacağınıza, arşivleyip daha sonra tekrar tekrar okuyacağınıza eminiz. O nedenle de bu sayının yani Kurt Kanı macerasının konusu hakkında çok fazla bilgi vermeyeceğiz.

Ama şunu belirtmeden de geçmeyelim; macera gerçekten gizemli şekilde başlıyor. Daha ilk sayfalarda bir şeylerin döndüğünü anlıyorsunuz ama ne olduğuna bir türlü emin olamıyorsunuz. Daha önceki Zorro maceralarına oranla bu sayı daha kaliteli ve merak uyandırıcı. En azından kafanızı meşgul edecek kadar ayrıntı ve entrika içeriyor.

Tabi diğer tüm Zorro maceralarında olduğu gibi bunda da kahramanımızın başına pek çok aksiyon dolu şey geliyor. Bunu tabi ki buraya yazmayacağız ama beklentilerinizin bile üzerinde olacağını söylemeden geçmeyelim. Yorumumuzu daha önceki 2 sayıyı düşünerek yaptığımızı da unutmayın! Yayınlayacağımız diğer sayılar da bu sayıya oranla daha farklı ve fazla şeyler içeriyor.

Yine de bu hikayenin, barındırdığı entrika ve eğlendirme yeteneğinin 1998 yapımı, başrolünde Antonio Banderas, Catherine Zeta-Jones ve Anthony Hopkins’in oynadığı, bizde Maskeli Kahraman Zorro adıyla gösterilen The Mask of Zorro’yu andırdığını belirtelim.

Filmden de bahsetmişken… Tam da 90’lı yılların sonunda bol aksiyonlu eğlencelik filmlerin yapıldığı dönemde üretilen işlerden biri. İspanyol sinemasından yeni yeni Hollywood’a kaymış Banderas’ın o dönem için en büyük başarılarından. Yalnız hikaye klasik olarak Don Diego De La Vega’nın değil oğlu Alejandro Murrieta’nın başından geçiyor. Yani bildiğimiz Zorro yaşlanmış, çoluk çocuğa karışmış ve köşesine çekilmiş. Bayrağı ise ondan izinsiz olsa da oğlu Alejandro ele almış. 

Filmde bir de güzelliği dillere destan, yetenekli ve sempatik Catherine Zeta-Jones olunca “gel de izleme”lik bir iş çıkmış ortaya. Unutmadan, filmin muhteşem özellikleri, sinemaya kattığı yenilikler ya da efsanevi bir durumu yok! Ama kendi janrı içinde yani aksiyon – komedi türü içerisinde düşünüldüğünde gerçekten başarılı ve eğlendirme garantisi veren bir film. 

Hadi yine iyisiniz… Zorro çizgi romanı yanında, henüz izlemediyseniz, bir de film tavsiye aldınız.. daha ne olsun? İyi okumalar…



29 Eylül 2020 Salı

Zembla 003 / Gölün Şeytanı


Hız kesmeden Zembla ile devam edelim istedik. Çizgi romanın ilk sayfalarından da anlayabileceğiniz üzere ülkemizde ilk kez 26 / 01 / 1971 tarihinde yayınlanan macera klasik bir Zembla hikayesi; çözülmesi gereken bir sorun, iki kez düşünmeden soruna atlayan Zembla, başa gelen olmadık işler ve sonuç. Bakmayın, öyle kısaca özetledik ama eğlenerek okuyacağınıza da adımız gibi eminiz.

Gölün Şeytanı

Hikaye, kahramanımızın başının üstünden geçerek, yanındaki ağaca saplanan bir ok ile başlıyor. Karundia ormanının ücra köşelerinden birinde yaşayan Vagamba kabilesine ait olan okta da bi mesaj tabi ki: Tuzlu gölün şeytanı yeniden vurdu…

Ormanın kralına gönderilen bu mesajın ardından Zembla ikinci kez düşünmeye gerek duymadan Vagambaların yanına doğru koşmaya başlar. Bu noktada Vagambaların kültürüne göre kendilerini beyaz adama göstermeleri yasak! Zaten bu nedenle gelip adam gibi “bu iş böyleyken böyle, yardımın lazım” demek yerine adamın kafasını sıyıran ok atmayı tercih ediyorlar.

Unutmadan belirtelim tabi, Zembla Vagambalara göre “beyaz adam” sınıfına girmiyor çünkü o Ormanın Kralı! Ve daha birkaç sayfa ilerlemenin ardından kahramanımız, gölün şeytanının kurban almasına ilk elden tanıklık ediyor. Hikaye de bu noktada başlamış oluyor.

Elimizdeki tüm Gölün Şeytanı kopyaları ve taramalarının kalitesindeki ciddi orandaki düşüklüğü mümkün olduğunca gidermeye çalıştık. Hikayesi güzel ama yayın kısmı sorunlu bu sayı için okuyuculara özrü, kendimize bir borç biliriz. Bu seferlik idare edin, diğer sayılarda aynı sorunun olmayacağına dair sözümüzü şimdiden veriyoruz. Zira, bu durumu yaşamamak adına tüm sayıları tek tek kontrol ettik, herhangi bir sorun yok. 

Bu sayıyı da yayınlamamayı tercih etmek yerine, ki o durumda zaten macera sıralamasını ciddi şekilde bozmuş olacaktık, bu şekilde yayınlamayı tercih ettik. Eğer arada daha iyi bir kopya elimize geçerse hemen yenileyeceğimize de emin olabilirsiniz.

Bu arada özellikle belirtelim, Gölün Şeytanı macerasının sadece başlangıç kısmındaki bazı sayfalarda kalite düşüklüğü var. Diğer sayfalar için herhangi bir sorun bulunmuyor. Ayrıca az önce de belirttiğimiz gibi 1971 yılında yayınlanmış ve üzerinden 49 yıl geçmiş bir çizgi romandan bahsediyoruz, durum çok normal bizce…

Çok uzattık, biliyoruz… İyi okumalar..



28 Eylül 2020 Pazartesi

Zorro - Alfa Yayınları 02 / Ölüm Oyunu

Ölüm Oyunu - Zorro

Yeniden merhaba. Arada yoğunluklardan kaynaklı olarak ara veriyoruz mecburen ama Dark Rabbit Comics olarak elimizden geldiğince hızlı ve iyi bir şekilde iş çıkarmaya çalıştığımız da ortada. Umuyoruz ki bu çabamız, çizgi roman okuyucularının artmasıyla daha pozitif bir yöne doğru evrilecektir.

Ölüm Oyunu

Gelelim yeni sayımıza… Daha önce ilk sayısını yayınladığımız, zamanında Alfa Yayınları tarafından piyasaya çıkmış olan Zorro – Ölüm Oyunu. Maskeli kahramanın maceraları bu sayı ile devam ediyor.

İlk sayı tanıtımında da belirttiğimiz gibi 1919 yılından bu yana yani neredeyse 101 yıldır insanlık tarihinin küçük de olsa bir kısmında kendine yer edinebilmiş olan Zorro, özellikle arayış döneminde olanlar için biçilmiş kaftan. Verdiği zor kararlar, yapmak zorunda olduğu içine sinmeyen işler ve fedakarlıkların yanında iyilerin her zaman kazanma şanının yüksek olduğunu imgeleyen yapısı, yanlışlar yapsa bile hepsinin doğruyu yapmak adına aldığı kararlardan kaynaklı olduğunu açıkça gösteren hikayeleriyle pek çok insanın kalbinde yere sahip bir kahramandır Zorro.

Son yılların en önemli çizgi roman yapılarından biri olan anti-kahraman fikrinin tam karşıtında yer alır. Kahraman olmak için değil, yapabildiklerini yaptığı için kahramandır. Kahraman olmak isteyip istemediğini düşünmez, tek derdi yardım, çözüm ve haksızlığa karşı durmaktır. Sadece bu özellikleri ile birlikte (hikayelerdeki şiddet boyutunu göz ardı edebilirsek eğer) gelişim çağı için bile önemli bir çizgi roman dizisidir.

Tabi arada söylenebilecek pek çok yan sonuç da yok değil. Milliyetçi yapısı, şiddeti (mecbur kaldıkça kullansa da) fazlaca kullanması, elinden silah ve kamçıyı düşürmemesi gibi sorunlar bir nebze olsun dikkat dağıtsa da, sonuçta o bir çizgi roman kahramanı ve bir bakıma bu fikirlerden de muaf. :)

Anlaşıldığı üzere bu pek de yayınlanan yeni sayı Zorro’nun tanıtımı olmadı ama ne yapalım. Ülkenin, insanların, hayatın gidişatına göre şekilleniyor artık bazı şeyler. Müdahil olamasak da içerisine bire bir dahil olduğumuz hayatın her alanında, başınız sıkıştığı zamanlarda çizgi romanları düşünmek size iyi gelir. Kafanızdakileri temizler, sizi başka diyarlara götürür. Boş durmayın, okuyun! :)



18 Eylül 2020 Cuma

Diabolik 01 / Kanlı Elmas

 


İtalya'nın en çok satan çizgi romanı olma özelliğini taşıyan Diabolik, zamanında Günaydın Gazetesi promosyonu olarak dağıtılan serisi ile Dark Rabbit Comics listesinde yerini alıyor. İlk kez 1962 yılında Angela ve Luciana Giussani adlı 2 kız kardeş tarafından yaratılan karakter inanılmaz özelliklere sahip bir suç dehası. Bu ay İtalya'da (Eylül 2020) 883. sayısı yayınlanan bu dehanın özellikleri arasında birden fazla dil bilmesi, yakın dövüş teknikleri uzmanlığı, üst düzeyde bıçak kullanma yeteneği, suikastçilik, kimya bilgisi, fotografik hafıza bulunuyor ki bunlar sadece sayabileceklerimizin birkaçı.

1962 yılında Angela Giussani'nin arayışı ile başlayan Diabolik'in ilginç bir yaratım öyküsü var. Angela, Milano Cadorna Tren İstasyonu yakınlarında oturuyor o zamanlar. Evinin penceresinden ya da sokaktayken gördüğü gelip geçen ve trene binen / inen insanların hissettikleri eksikliği gözlemleyip doğru şekilde yorumlayan Angela "cep boy" yani cebe sığacak şekilde üretilmiş bir çizgi roman yayınlamak istiyor. Çünkü aynı istasyondan kendisi de trene bindiğinde insanların sürekli olarak bir şeyler okuma ihtiyacı hissettiğini ve ellerinden kitapları düşürmediklerini görüyor. Günümüzde Diabolik Formatı olarak bilinen cep boy (12x17cm) çizgi roman fikrini geliştirmeye çalışırken, bir gün trende unutulmuş bir Fantomas romanını eline alıyor ve o noktadan itibaren de Diabolik fikrini geliştiriyor. İlk sayının yayınlanmasının hemen ardından da şimdilerde Fumetti Neri olarak adlandırılan çizgi roman alt dalını ortaya çıkarmış oluyor. Özetle, Diabolik hem İtalya hem Avrupa hem de Dünya çizgi roman tarihi açısından oldukça önemli bir karakter ve yayın. Okurken, hakkını vererek okuyun yani. :)

Unutmadan belirtelim... Diabolik zaman içerisinde pek çok farklı çizgi roman serisi olarak yayınlandığı gibi 1968 yılında Danger: Diabolik adıyla yayınlanmış bir filmi ve 1 Ocak 2000 ile 1 Ocak 2001 arasında 40 bölüm olarak yayınlanmış bir animasyon dizisine de sahiptir ki bu dizi ülkemizde de sırasıyla Fox Kids, Jetix, Cine 5, D Çocuk ve Maxi TV'de yayınlanmıştır. 2012 yılında sevindirici bir haber olarak aldığımız Sky Italy ve Sky France TV kanallarının ortak projesi olarak duyurulan ama hiçbir bir zaman yayınlanmayan bir Live-Action dizisi projesi olduğunu da belirtelim.