10 Ekim 2020 Cumartesi

Kaptan Venüs 03 / Bilinmeyen Dünyalarda


İstikrarlı bir şekilde devam ettiğimiz ve ettirdiğimiz çizgi roman paylaşımlarına bugün de devam ediyoruz. Bazı sorunlar yaşadığımız Zembla’ya kısa bir ara verdiğimiz için Zorro, Diabolik ve Kaptan Venüs ile daha sık buluşacağımız kesinleşti. Diğer yandan bu bize de zaman kazandırıyor, çünkü yayın planına aldığımız ve çevirileri devam eden birkaç taneden fazla çizgi roman için vakit bulabiliyoruz. Umuyoruz ki planladığımız şekilde devam ederek en kısa süre zarfında eldeki çevirileri bitirerek paylaşmaya başlarız.

Bilinmeyen Dünyalarda

Türk çizgi romanının nadide kadın kahramanlarından, adını aldığı Yunan tanrıçası Venüs’ten daha bile güzel olan Kaptan Venüs’ün yeni macerası Bilinmeyen Dünyalarda ile karşınızdayız. 

Bir önceki maceranın sonunda kaldığı zor durumdan kısa sürede kurtulan Venüs, kayıtlarda olmayan ve bilinmeyen bir gezegendedir. Sorunlar birbirini kovalarken Venüs ve robot Ray çözümleri birbiri ardına sıralar. Hikayenin bir yerinde ise yeni biri ile tanışırlar ve konu akar gider.

İlk iki sayıya oranla biraz sade ve yavan görünse de Bilinmeyen Dünyalarda aslında oldukça geniş kapsamlı ve etkili bir hikayeden oluşuyor. Tabi 1978 yılında aynı anda pek çok işle birden uğraşmak zorunda kalan Ali Recan’ın enfes anlatıcılığı ve çizimleriyle de göz dolduruyor.

Genel olarak pek çok çizgi roman okuru tarafından hak ettiği değer verilmeyen Ali Recan ve Kaptan Venüs zaman zaman ağır şekilde eleştirilse de temele bakıldığında zorluklarla çevirili ve neredeyse insanüstü diye tabir edilebilecek bir çabayla ortaya çıkarılmış, üretilmiş işlerden biridir. Türk çizgi romanının gelişmesi için eline geçen her fırsatı ve fikri değerlendirmeye çalışan Ali Recan’ın çabalarıyla çok uzun süreli bir ömrü olmasa da önemli atılımlardan biri olarak tarihe geçmiş olması önemli bir noktadır.

Yüzbaşı Volkan gibi bir karakterin yanında çok ciddiye alınmasa da Kaptan Venüs de çizgi romanın özellikle de bu topraklarda üretilen çizgi romanın köşe taşlarından biri olarak kabul edilmelidir. Özellikle de günümüzde bu tip çaba ve ürünlerin pek fazla olmadığını da göz önünde bulundurursak ağır eleştirilerin doğru şekilde yapılmadığını da anlamış oluruz.

Boş durmayın, okuyun!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder